25 Kasım 2009 Çarşamba

yenildim kendime. gidiyorum.

tek başıma aşk.. platonik miydi?
sıkıldım, yoruldum. sıcak su dökülmüş gibi yanıyor canım.
içim bin parça.
göz yaşlarım değersiz. yastığım esir oldu hayatıma.
sen bugün bir kıza aşıksın. ben sana.
sen bana anlatıyorsun ben yastığa.
ben cevaplıyorum yastık susuyor. yumak yumak birikiyor her damlada.
ölümü tarif ederim sana... soran merak eden herkese.
ilmek ilmek çözerim ölmeden önce.
not yazarım başucuma çok bilinmeyenli.
Ardım sıra konuşurlar hiç bir zaman bilmeyecekler seni sevdiğimi.
sevgilisi aldatmış diyecek bazıları. bakıp güleceğim.
sen sarılıp uyurken sevdiğine ben diğer yanına sokulacağım habersiz.
kokunu duyacağım ölünce.
derdim tasam artıyor konu sen olunca.
uygun bir zaman var mı? seni seviyorum demek için.
dilimin ucuna kadar gelip söylemediğim sözcüklerim, gitmenden korkmamdandır.
herkes tarafından reddedilmeyi göze alırım ben. senin dışında.
çıkış yolu bulunmayınca bulunmuyor işte. kendimle savaşım bitmiyor. sen kazanıyorsun hep. aşk kazanıyor.
yorgunum.
çok yorgunum hemde.
bu gece ölüme uyuyorum kokunu duymak için.

Artun.
25 Kasım 2009
21:40

1 yorum:

  1. ahh o yastıklar, kimi zaman bir mendil gibi emer o göz yaşlarını, kimi zaman da olur senin sırdaşın...

    aykun

    YanıtlaSil