7 Ocak 2010 Perşembe

dünyanın en zor şeyi

şişenin dibini gördüm yine.
böyle zamanlarda yazasım geliyor seni.
her saniye biriktirdiğim tüm duyguları haykırıp, sıyrılasım geliyor.
alkol cesaret veriyor.
aşağıdaki yazıyı okuyanlar ölmeyi bile beceremediğimi düşünecekler.
Evet sanırım tek yeteneğim sevebilmek. tek suçum normal bir erkek olamamak.
gelsem şimdi.
seni seviyorum desem.
içimde hiç kötülük yok. gitme. küsme bana.
ayırma yollarını desem.
şimdiye kadar güvenip yattığın o yatağa yine girer misin benimle?
sana sarıldığımda iter misin?
peki ya saçlarını okşadığımda?
seviyorum olm seni dediğimde peki?
hep aklında dolanır mı duyduğum aşk?
ürkütür seni.
belkide biliyorsun. sadece duymadığın için böylesine rahatsın.
en son birlikte uyuduğumuzda, alnının alnıma değmesiyle uyanmıştım.
yeni doğmuş bebekler gibi uyuyordun.
hiç uyumadım bir daha
şidmi sen varsın aklımda.
uyumadan sen, uyandığımda sen.
iki günde bir mutlaka rüyamda görüyorum seni.
su içerkende sen varsın, yemek yerkende.
dünyanın en zor şeyini sırtlanmış, koşmaya çalışıyorum.
ben böyle olmak istemedim.
bunu ben istemedim.
istem..

25 Kasım 2009 Çarşamba

yenildim kendime. gidiyorum.

tek başıma aşk.. platonik miydi?
sıkıldım, yoruldum. sıcak su dökülmüş gibi yanıyor canım.
içim bin parça.
göz yaşlarım değersiz. yastığım esir oldu hayatıma.
sen bugün bir kıza aşıksın. ben sana.
sen bana anlatıyorsun ben yastığa.
ben cevaplıyorum yastık susuyor. yumak yumak birikiyor her damlada.
ölümü tarif ederim sana... soran merak eden herkese.
ilmek ilmek çözerim ölmeden önce.
not yazarım başucuma çok bilinmeyenli.
Ardım sıra konuşurlar hiç bir zaman bilmeyecekler seni sevdiğimi.
sevgilisi aldatmış diyecek bazıları. bakıp güleceğim.
sen sarılıp uyurken sevdiğine ben diğer yanına sokulacağım habersiz.
kokunu duyacağım ölünce.
derdim tasam artıyor konu sen olunca.
uygun bir zaman var mı? seni seviyorum demek için.
dilimin ucuna kadar gelip söylemediğim sözcüklerim, gitmenden korkmamdandır.
herkes tarafından reddedilmeyi göze alırım ben. senin dışında.
çıkış yolu bulunmayınca bulunmuyor işte. kendimle savaşım bitmiyor. sen kazanıyorsun hep. aşk kazanıyor.
yorgunum.
çok yorgunum hemde.
bu gece ölüme uyuyorum kokunu duymak için.

Artun.
25 Kasım 2009
21:40

19 Kasım 2009 Perşembe

Kaos

Bugün frekansını hatırlamadığım bir radyo yayınında sevginin; dili, dini, rengi olmaz diyordu fondan gelen bir ses.
Gayri ihtiyari ekledim..
- belkide cinsiyeti!

sevmenin cinsiyeti olur mu?
Kadın erkeğe, erkek kadına mı aşk duyar?
evet bırakta kendi açımdan bakayım.
ben sıradan ibneler gibi aklı fikri seks olan biri değilim ki...
ben sevdiğime sadece sarılıp uyumak için şimdi, hemen şimdi canımı verebilirim.
Evet erkeğim ve bir erkeği seviyorum gizliden...
hiçbir zaman bilmeyecek. günah mı işledim nazarında?
sen erkek olarak bir kadını çok sevsen. Çok ama. Aklına geldiğinde gereksiz kalbin sızlasa..Aşkla.
En saçma isteklerini bile yüzü gülsün diye yapsan..
böyle seviyorum işte.
kolunu boynuma doladığında, bilmesede dünyanın en mutlu insanı olduğumu.. kaybetme korkusuyla hergece ağladığımı bilmesede.. günahsız seviyorum ben.
kadın ya da erkek ne farkeder?
yaşamayı hak etmiyor olsam, hergün yüzlerce insan gibi trajik bir biçimde ölürdüm.
aşağılayın beni. herkese söyleyin. erkeği seviyormuş deyin. ibne deyin. gay deyin. Gött veren deyin.
öldürüp paramparça edin cesedimi. ama kalbimi almayın.

18 Kasım 2009 Çarşamba

Çocuğum Olmayacak Benim.

Karakterimi bile sattım. hiç bir zaman kendimle barışamadım.
yüzlerce araba ezip geçiyor ruhumu. Sırf dalga geçmeyin.. kırmayın incitmeyin beni diye.
Yüzlerce yalanın içindeki doğruları kaybediyorum zaman zaman.
pantolonumu giydikten sonra maske mi takıyorum dışarı çıkmadan...
sevgilisiyle gezen erkekler görüyor ağlıyorum.
çocukları görüncede gözlerim doluyor.
Benim hiç bir zaman kıyafetler alacağım, berbere götüreceğim okula bırakacağım bir çocuğum olmayacak. çünkü hiçbir zaman bir kadını sevemiyeceğim.

Neden Kabul Gören Bir Cinsiyetim Yok.

gay olan herkes neden ben diye sormuştur kendine.
Neden ben? Tanrım Neden BeN!
Neyin bedelini ödetiyorsun bana...

Ben hep soruyorum kendime.
kendimi hep karanlık bir zindandaymışım gibi hissediyorum.
Normal görünüyor, normal konuşuyorum.
peki ama neden?
Neden En yakın arkadaşıma aşık oldum daha küçücükken?
Erkekler kızların bedenlerini keşfederken doktorculuk oynarken, ben neden komşu oğluyla kapı,koltuk arkalarında pipi tokuşturdum?
Tacize uğramadım.
Sorunlu bir ailem yok.
Kız kıyafetleride giydirmediler bana.
Peki ama neden böyleyim?
bende çirkin ördek yavrusu gibi kabul görmeyi mi bekliyorum hayata?